Arınç: Mesele Kobani değil
Bülent Arınç, Kobani eylemlerinden HDP’yi sorumlu tutarak, mesele Kobani değil, çok özledikleri ayaklanmayı gerçekleştirmek. Dünyayı başlarına yıkarız” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Adıyaman’da gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, Kobani eylemleri ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Arınç’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“İster kılık-kıyafet, ister inanç ve düşünce olsun bugün herkes şiddete başvurmadan karşı düşüncelerini nasıl ifade etmek istiyorsa etsin, bunlar artık Türkiye’de olağan hale gelmiştir.
“Geçmişte Kürtçe’nin konuşulmasının bile yasaklandığı, Kürtçe’nin varlığının bile inkar edildiği günleri hatırlarsınız. Bugün geldiğimiz noktayı hükümetimizin başarısı olarak göreceksiniz.
“Güvenlik paketi”
“Son yaşanan olaylar bir vahşet, barbarlık ve vandallıktır. İnsanlar öldürülmüştür. Bugüne kadar Türkiye’de çeşitli maksatlarla insanlar öldürülmüş olabilir ama bu kadar vahşisine rastlanmamıştır.
“Apartmanların tepesinden atılıp, kafaları ezilip, üzerilerinden araçlarla geçilip bu da yetmemiş gibi yakılıp öldürülen insanlardan bahsediyorum. Önceden tespit edilen her yer tahrip edilmiştir, bu vahşeti yaşatanlara karşı polisin elini kolunu tutamayız.
“Emniyet güçlerine bugün sahip olmadıkları, yine özgürlükçü ve demokratik ama sadece suç işleyenlere karşı huzur ve güveni daha çok sağlayacak mekanizme getirilmek isteniyor.
“Peki biz neden güvenlik güçlerini o yetkilerle donatmayalım. Yapmak istediğimiz budur.
“Öldürme olayı, tahrip edilen mal ve can güvenliğine karşı elimizdeki yetkiler yeterli değilse, arama yapılamıyor, istenildiği zaman suç örgütü tespit ettiğinde dinleme kararı alınamıyorsa o zaman yazılı hukuka bir şeyler koymamız lazım.
“Kimse yanlış anlamasın, bu olayları analiz ettik. Türkiye’ye yaşatılan bu acı olayları anbean kimler çıkardı, kimler bu hale getirdi ve zarar nerelerde vardır hepsini biliyoruz.
“Güvenlik güçleri, ‘elimizdeki istihbarat, bunların eylem yapacağını bize gösteriyor’ diyor. En azından tedbir amaçlı dinlemenin ne zararı olabilir. Bunu konuştuğumuz zaman yapılacak birtakım işlerin olduğunu görüyoruz.
“Getirdiğimiz bütün tedbirler ve getireceklerimiz hepsi bu kadar değil. Türkiye’de devletine, milletine, hukuka ve insan haklarına bağlı 76 milyonun istediği düzenlemelerdir. Bölgede yaşayan insanlar da ‘bizi bu eşkıyadan kurtarın’ diyor.
“Maddi ve manevi tüm zararlardan HDP sorumludur”
“Bir saatlik konuşmada ‘biz bu işi yaptık ama sorun bakayım neden yaptık’ dedi. Terleme ve gözyaşı içinde söylediği şu, duygusal kırılma yaşamışlar. Ne kadar naif insanlar. Duygusal kırılma yaşamışlar.
“O bölgede Türkmen, Sünni, Şii ve birçok insan öldü. Şimdi o zaman duygusal kırılma yaşanmadı da Kobani’de yaşandıysa bu işin içinde bir iş var.
“Gazze’de birkaç bin insan öldü. O zaman duygusal kırılma yaşamamışlar. Filistin’de her gün ölüyor yaşamamışlar. Halep’te, Musul’da ve diğerlerinde ölümler olmuş, o zaman duygusal kırılma yaşamamışlar, üzülmemişler.
“Arkadaşlar sadece Kobani’de iş kopmuş. Böyle bir şey olamaz. Biz hepsinde duygusal kırılma yaşadık ama sokağa çıkıp ortalığı yangın yerine çevirmedik. Anadolu insanı için söylüyorum.
“Mesele Kobani değil; çok özledikleri ayaklanmayı gerçekleştirmek. Buna yıllarca muvaffak olamadılar, bundan sonra da olamayacaklar. Dünyayı başlarına yıkarız.
“Bende avukatlık yaptım, eskiden bizi gülümseten bir şey anlatırlardı. ‘Ben vurmadım elim çarptı gibi bir şey’. Madem sizin talimatınızla bu insanlar sokağa çıktı, bu işleri yaptılar bundan üzüntü duymak, önlerine geçip ‘niçin bunları yapıyorsunuz’ demek yok mu?
“O zaman bu sözlerin hiçbirisini söylemedi. O zaman ki Demirtaş ve HDP ile bu olayların içindeki Demirtaş ve HDP’yi birbirinden çok farklı yere koymalıyız. Çok yanlış iş yapıyorlar. Bence şu olup bitenlerin içindeki ölümlerden, maddi ve manevi tüm zararlardan HDP sorumludur.
“Kobani’de savaşmıyorlar”
“Orada bin civarında savaşan grubun olduğu söyleniyor. PYD’li silahlılardan da kaçıp Türkiye’ye sığınmak isteyenlerin olduğunu bilsinler. Orada ciddi bir karşılık veremiyorlar. Bekledikleri yerlerden hiç destek gelmedi.
“Kandil’deki birisinin söylediğini tekrar ben söyleyeyim, ‘biz dağda savaşmasını biliriz, Kobani’de savaşacak durumda değiliz’. Dağda savaşmak kolay, askere polise, öğretmene, hakime karşı… Adam kaçırmak kolay ama Kobani’de savaşmıyorlar, savaşamadılar, hiçbir şeye de ihtiyaçları yok.”
0 Yorumlar