DÜN HAZAN BUGÜN HAZİN…

                             
       Yıllar göçmüş,ürkek serçeler uçup gitmişti bir kentten.Uludağ Üniversitesi ile bağlanmışız. Bursa’yı hafta sonları ezber etmişim kader arkadaşımla.Hüzün,kırılganlık kokan sohbetlerimizle sarmışız birbirimizi…
      Yıllar geçmiş üzerinden yıllar devirmiş tüm cümlecikleri… İlk kez 14. Kitap farı için Bursa’ya gidiyorum. Yeşil’de çay bahçesinde semaverde içtiğim çayın üzerinden neredeyse otuz yıl geçmiş . Yeşil diyorum özlemle…Bursalı arkadaşım Saniye’ye Marmaris’te Yeşil’i Bursa’yı yeniden yeniden anlatıyorum.. Yeşil aynı kalmadı diyorum biliyorum.Semaverde çay mı yoksa bir kente yüksekten bakmanın hoş tınısı mı  ,yoksa uçup giden antika arayışlarım mı bilemedim.Bir kente neden bağlanır , neden aynı kente döner durur insan.
      İzmir yoluna büyümüş koca kent.Otuz yıl sonra geldiğin yepyeni bir gar. Kente giden büyük otobüsler,geniş duraklar,köylere giden küçük boyutta belediye araçları…Geçitlerle ,yollarla örülmüş bir kent.
      Verilen adres Heykel.Heykelde değişmeyen tarihi binalar ,Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu gülümsedi bana. Zaman zaman izlediğimiz oyunlar. Gülümsedi arkadaşımla geçmiş yıllarım.Bir kentin yeniliği tarihi dokusunu  yamalamayan bir anlayış değil mi? Heykel’i tanıdım. Tanımasaydım kentin bir anlamı olmayacaktı. Değişmeli mi tamamen bir kentin dokusu.
       Bursa bir tarih ,bir kültür kenti. Hacivat’ı,Karagöz’ü…Ulu Camisi,Yeşil Türbesi nice türbe ve camileri…Bursa’ da Zaman şiiri yankılanır geçmiş zaman erir.Osmanlı tarihini nakışlamış ,tarihi doku birbirine yaslanan binalar arasında sıkışıp kalmış,bunalmış nefes almakta zorlanmış bir ihtiyarcık gibiydi.
       Bursa’da birbirine ulanan binaların arasında tarih göz yaşı mı döküyordu bana mı öyle geliyordu.Neden tarihi dokulu evleri yaşatamıyorduk. Modernize olmuş yaşamlar tarih solur muydu?Tarih diye diye biz neyi örseliyorduk.
         Arkadaşım Saniye’nin evini elimle koymuş gibi bulacaktım. Gül çağrışımı zaten beni yürütecekti. Acele ettim. Büyük kente gelmenin panikliği yapıştı üzerime hemen aradım. Birkaç adım attım . Kucaklaştık yılların özlemiyle.
              Geçmişin hazan yaprakları savrulmuştu .Bugün Bursa’yı baştan başa değişmiş buldum Eskiyi bıraktığım gibi bulmayı düşünmüyordum elbet. Bugünde bu kadar hazin değişimler görmek adı yeşil olan betonlaşmış kenti görmek bir hazindi.Değişmeyen tek şey değişimdir diyerek avunmanın görselliğini görüyordum.
                                                                                                                                         Hatice Altunay/ KHA.
                                                                                                                                25 Mart 2016/BURSA



Yorum Gönder

0 Yorumlar