CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin ve Enis Berberoğlu’nun davalarına bakan hâkimlerin değiştirilmesiyle ilgili “Efendim falan hâkimin aldığı karar Saray’ı rahatsız etmiş, gece yarısı değiştirelim, Kılıçdaroğlu’nu tazminat davasına mahkûm etsin. Etmezseniz namertsiniz. Senin ne hâkimin, ne savcın, ne polisin bizi korkutur” dedi. Kılıçdaroğlu, Ankara İl Kongresi’nde özetle şunları söyledi:
YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ
“Hakkı, hukuku ve adaleti savunacağız. Bu, her birimizin sorumluluğu. Hep birlikte ortak bir mücadeleyi gerçekleştirmek zorundayız. Gün, ayrışma günü değildir, gün parti içinde yarışma günü değildir. Gün, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunlarını çözme günüdür. Bireysel çıkarlarla yola çıkanlar, asla ve asla bu partiye layık değildir. Geldiğimiz süreç iç açıcı değil. O nedenle hepimiz demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Dikkatinizi çekiyorum, ‘düzelteceğiz’ demiyorum; yeniden inşa etmek zorundayız.
GÜNDEMDEN KOPMAYACAĞIZ
Biz mücadelemizi yaparken Türkiye’nin ve dünyanın gerçeklerini bileceğiz. Önyargılarımızdan arınıp Türkiye’nin sorunlarına yöneleceğiz. Bugünlerde hükümet bizi farklı bir mecranın içine sokmak istiyor. Belediye başkanlarımızı görevden alarak tartışma zeminini başka yönlere çekmek istiyor. Bu konuda son derece dikkatli bir tutum içindeyiz. Rahatsızız ama ne olursa olsun Türkiye’nin gündeminden kimse bizi koparamayacaktır.
BANA SÖZ VERİLMİŞTİ
Bugün gelinen nokta bir FETÖ ile mücadele noktası değil, demokrasi ve muhalefetle mücadele noktasıdır. Saray’da bana söz verdiler. ‘Günahı olmayan, sadece komutanı emir verdiği için dışarıya çıkan, ama boğazı kesilen bıçaklanan, öldürülen erlerin haklarını savunmak zorundayız’ dedim. Söz verdiler ama son KHK’da ‘Onlardan hesap sorulmayacak’ denildi. Sen istediğin kadar KHK çıkar, istediğin kadar sıkıyönetim bildirisi yayınla, ne yaparsan yap; CHP bir adım geri atmayacak, bir milim geri gitmeyecek. Demokrasiyi koruma konusunda inançla, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
MAHKÛM ETMEZSENİZ NAMERTSİNİZ
HSK baskıya teslim olmuş durumda. Buradan uyarıyorum. Kendinizi Hâkimler Saray Kurulu olarak tanımlatmayın, Saray’dan talimat almayın, gece yarısı hâkimleri değiştirmeyin, Saray’ın hoşuna gitmedi diye hâkimleri görevden almayın. Koltuk ikram edilmiş olabilir, bazı vaatlerde bulunmuş olabilir size. Ama siz adaleti, hakkı ve hukuku savunmak zorundasınız. Gece yarısı hâkim değiştirirseniz, o hâkimlerin verdiği karar, adil bir karar olmayacak. Efendim falan hâkimin aldığı karar Saray’ı rahatsız etmiş, Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davaları açılmış, o hâkim reddedebilirmiş, onu gece yarısı değiştirelim, Kılıçdaroğlu’nu tazminat davasına mahkûm etsin. Etmezseniz namertsiniz. Ne yaparsanız yapın, senin ne hâkimin, ne savcın, ne polisin, ne de başka bir şey bizi korkutur.
ÖZÜR DİLEMELERİ GEREK
ByLock kullananlardan 11 bininin yanlış olduğu ortaya çıktı. En acımasız cezalarla karşı karşıya kaldılar. 11 bin kişiyi hapse tıktın, büyük çoğunluğunu kamu görevinden attın, onları suçladın. Şimdi onların, Balyoz ve Ergenekon davasında mağdur olanların tamamını iade-i itibarlarının sağlanması lazım ve çıkıp 11 bin kişiden, Balyoz ve Ergenekon’dan mahkûm olanların tamamı hakkında özür dilemeleri lazım.”
BİNMEDİĞİN KAYIK MI KALDI
“Diyorlar ki ‘Kılıçdaroğlu’nun kayığına binme.’ Ya sen herkesin kayığına bindin. Esad’ın kayığına bindin, darbecilerin kayığına bindin, FETÖ’nün kayığına bindin, binmediğin kayık mı kaldı? Ama bizim kayığımız demokrasi kayığıdır. Bizim bindiğimiz gemi demokrasi mücadelesi verenlerin gemisidir. Kim gelirse yüreğimiz kucağımız sonuna kadar açıktır. Ne savunuyoruz, demokrasiyi, gelir adaletini savunuyoruz, bağımsız medyayı, bağımsız yargıyı savunuyoruz. Bizim kayığımız Bandırma Vapuru’dur.
Biz masum insanların gerçekleri dile getiren insanların hapse atılmasını istemeyiz. MİT TIR’ları ile Suriye’ye silahlar gönderildi. Bakın Sayın Mehmet Barlas ne yazıyor; açıkça hükümeti Suriye’de terör örgütlerine verdiği destekle tanımlamış. İki üç gündür bekliyorum bir yerden bir şey gelecek mi diye, tık yok. Onu muhalefet söylemiyor, kendi yandaş kalemleri yazmak zorunda kaldı. Sayın Mehmet Barlas çok önemli tespit yapmıştır, kalemine sağlık. Kendi içlerinde, kendi güvendikleri gazeteler, Türkiye’de hükümetin Suriye’de terör örgütüne destek verdiğini gayet açık, ilkokul mezunu öğrencinin anlayabileceği şekilde yazmıştır.”
GENÇLERE KOTA SÖZÜ
“Gençlerin önünü açmalıyız, gençler siyasette ana aktör olmalılar. Hiçbir partide olmayan yüzde 10 gençlik kotası bizde. Kurultayımız olacak eğer örgüt hazırsa, cinsiyet kotasında olduğu gibi gençlere de yüzde 33 gençlik kotası getirelim.”
“Hakkı, hukuku ve adaleti savunacağız. Bu, her birimizin sorumluluğu. Hep birlikte ortak bir mücadeleyi gerçekleştirmek zorundayız. Gün, ayrışma günü değildir, gün parti içinde yarışma günü değildir. Gün, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunlarını çözme günüdür. Bireysel çıkarlarla yola çıkanlar, asla ve asla bu partiye layık değildir. Geldiğimiz süreç iç açıcı değil. O nedenle hepimiz demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Dikkatinizi çekiyorum, ‘düzelteceğiz’ demiyorum; yeniden inşa etmek zorundayız.
GÜNDEMDEN KOPMAYACAĞIZ
Biz mücadelemizi yaparken Türkiye’nin ve dünyanın gerçeklerini bileceğiz. Önyargılarımızdan arınıp Türkiye’nin sorunlarına yöneleceğiz. Bugünlerde hükümet bizi farklı bir mecranın içine sokmak istiyor. Belediye başkanlarımızı görevden alarak tartışma zeminini başka yönlere çekmek istiyor. Bu konuda son derece dikkatli bir tutum içindeyiz. Rahatsızız ama ne olursa olsun Türkiye’nin gündeminden kimse bizi koparamayacaktır.
BANA SÖZ VERİLMİŞTİ
Bugün gelinen nokta bir FETÖ ile mücadele noktası değil, demokrasi ve muhalefetle mücadele noktasıdır. Saray’da bana söz verdiler. ‘Günahı olmayan, sadece komutanı emir verdiği için dışarıya çıkan, ama boğazı kesilen bıçaklanan, öldürülen erlerin haklarını savunmak zorundayız’ dedim. Söz verdiler ama son KHK’da ‘Onlardan hesap sorulmayacak’ denildi. Sen istediğin kadar KHK çıkar, istediğin kadar sıkıyönetim bildirisi yayınla, ne yaparsan yap; CHP bir adım geri atmayacak, bir milim geri gitmeyecek. Demokrasiyi koruma konusunda inançla, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
MAHKÛM ETMEZSENİZ NAMERTSİNİZ
HSK baskıya teslim olmuş durumda. Buradan uyarıyorum. Kendinizi Hâkimler Saray Kurulu olarak tanımlatmayın, Saray’dan talimat almayın, gece yarısı hâkimleri değiştirmeyin, Saray’ın hoşuna gitmedi diye hâkimleri görevden almayın. Koltuk ikram edilmiş olabilir, bazı vaatlerde bulunmuş olabilir size. Ama siz adaleti, hakkı ve hukuku savunmak zorundasınız. Gece yarısı hâkim değiştirirseniz, o hâkimlerin verdiği karar, adil bir karar olmayacak. Efendim falan hâkimin aldığı karar Saray’ı rahatsız etmiş, Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davaları açılmış, o hâkim reddedebilirmiş, onu gece yarısı değiştirelim, Kılıçdaroğlu’nu tazminat davasına mahkûm etsin. Etmezseniz namertsiniz. Ne yaparsanız yapın, senin ne hâkimin, ne savcın, ne polisin, ne de başka bir şey bizi korkutur.
ÖZÜR DİLEMELERİ GEREK
ByLock kullananlardan 11 bininin yanlış olduğu ortaya çıktı. En acımasız cezalarla karşı karşıya kaldılar. 11 bin kişiyi hapse tıktın, büyük çoğunluğunu kamu görevinden attın, onları suçladın. Şimdi onların, Balyoz ve Ergenekon davasında mağdur olanların tamamını iade-i itibarlarının sağlanması lazım ve çıkıp 11 bin kişiden, Balyoz ve Ergenekon’dan mahkûm olanların tamamı hakkında özür dilemeleri lazım.”
BİNMEDİĞİN KAYIK MI KALDI
“Diyorlar ki ‘Kılıçdaroğlu’nun kayığına binme.’ Ya sen herkesin kayığına bindin. Esad’ın kayığına bindin, darbecilerin kayığına bindin, FETÖ’nün kayığına bindin, binmediğin kayık mı kaldı? Ama bizim kayığımız demokrasi kayığıdır. Bizim bindiğimiz gemi demokrasi mücadelesi verenlerin gemisidir. Kim gelirse yüreğimiz kucağımız sonuna kadar açıktır. Ne savunuyoruz, demokrasiyi, gelir adaletini savunuyoruz, bağımsız medyayı, bağımsız yargıyı savunuyoruz. Bizim kayığımız Bandırma Vapuru’dur.
Biz masum insanların gerçekleri dile getiren insanların hapse atılmasını istemeyiz. MİT TIR’ları ile Suriye’ye silahlar gönderildi. Bakın Sayın Mehmet Barlas ne yazıyor; açıkça hükümeti Suriye’de terör örgütlerine verdiği destekle tanımlamış. İki üç gündür bekliyorum bir yerden bir şey gelecek mi diye, tık yok. Onu muhalefet söylemiyor, kendi yandaş kalemleri yazmak zorunda kaldı. Sayın Mehmet Barlas çok önemli tespit yapmıştır, kalemine sağlık. Kendi içlerinde, kendi güvendikleri gazeteler, Türkiye’de hükümetin Suriye’de terör örgütüne destek verdiğini gayet açık, ilkokul mezunu öğrencinin anlayabileceği şekilde yazmıştır.”
GENÇLERE KOTA SÖZÜ
“Gençlerin önünü açmalıyız, gençler siyasette ana aktör olmalılar. Hiçbir partide olmayan yüzde 10 gençlik kotası bizde. Kurultayımız olacak eğer örgüt hazırsa, cinsiyet kotasında olduğu gibi gençlere de yüzde 33 gençlik kotası getirelim.”
0 Yorumlar