Davutoğlu: IŞİD ‘e karşı koalisyona katılmak için şartlarımız belli
Davutoğlu, IŞİD ‘e karşı koalisyona katılmak için şartlarımız belli diyerek “Burada üç temel şartımız var. Birincisi ve en önemlisi ülkemizin ulusal çıkarları ve güvenliğidir” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, televizyonlarda yayınlanan “Yeni Türkiye Yolunda” konuşmasında, çözüm süreci ve Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı oluşturulan koalisyonu hakkında konuştu. Davutoğlu konuşmasında;
‘Çözüm sürecine her zamankinden daha fazla inanıyoruz’
“Çözüm süreci başta olmak üzere, bu ülkenin ne kadar kanayan yarası varsa, hepsine kararlılıkla çareler üreterek, toplumsal barışı her yönüyle mutlaka tesis edeceğiz. Birliğimizi, dirliğimizi, dostluk ve kardeşliğimizi hiç kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz, saflarımızı sık tutarak, birbirimize kenetlenerek, birbirimize muhabbetimizi arttırarak aramıza fitne ve fesat sokmayacağız. Geçmişte olduğu gibi, kendi önceliklerini koruyan, barışın yanında, haksızlıkların karşısında, gerçekçi ve aktif bir dış politika izlemeye devam edeceğiz.
‘Bu konuda kararlıyız ama en önemlisi samimiyiz. Bugün çözüm sürecine her zamankinden daha fazla inanıyoruz. Ancak konuyla ilgili herkesin bilmesi gereken bir şey daha var; hiç kimsenin bu süreci bahane ederek kamu düzenini bozacak girişimlerde bulunmasına da asla izin vermeyiz” dedi.
‘Türkiye’nin IŞİD’le çeşitli ilişkiler içinde olduğu kirli hesapların ürünü’
”Uzun bir zamandır çeşitli çevreler haksız ve mesnetsiz biçimde Türkiye’nin IŞİD’le çeşitli ilişkiler içinde olduğu, bu örgüte destek verdiği gibi maksatlı ve art niyetli iddiaları dolaşıma sokuyor. Bu iddiaların hangi kirli hesapların ürünü olduğunu gayet iyi biliyoruz.”
IŞİD’e karşı koalisyona ilişkin de konuşan Başbakan Davutoğlu; ”Herhangi bir adım atılacaksa ve Türkiye’nin de bu ortak yapı içinde herhangi bir rol alması isteniyorsa, şartlarımız ilk günden beri zaten bellidir. Burada üç temel şartımız var. Birincisi ve en önemlisi ülkemizin ulusal çıkarları ve güvenliğidir. Bunu temin etmek için her türlü önlemi alırız. Bunu yaparken de aziz milletimiz dışında kimseye sormayız, kimseye hesap vermeyiz.
“İkincisi tarihten gelen bir görevle mezhep, ırk, dil ve din farkı gözetmeksizin komşularımızdan gelen tüm akrabalarımıza insanlık adına sahip çıkarız. Bizim gönlümüz de kapımız da 500 yıl önce de dara düşenlere açıktı bugün de açık. Bu aziz ve yüce gönüllü milletimiz hiçbir zaman mazluma kayıtsız kalmamıştır.
“Üçüncüsü ise bölgesel istikrar. Biz bu coğrafyada istikrar, refah ve güvenli bir gelecek istiyoruz. Bunun için de uluslararası toplumla gerekli her türlü işbirliğine hazırız. Ancak sorunu çözmek için bütünlüklü bir strateji geliştirilmesi şarttır. Yarım çözümler daha büyük sorunları da beraberinde getirecektir.”
0 Yorumlar